Nasıl Oluyor?
Üst Başlık
50 Konu | 1 Dosya | 0 Deney | 0 Bulmaca | 0 Video | 0 Kavram | 0 Test | 1 Animasyon | 0 Resim | 5 Diğer

Bilim adamı nasıl olmalıdır?

Sayfayı Yazdır

Bilimsel görüş zamana bağlı olmamalıdır, binlerce yıl geçerli olmalıdır.
Bilim adamının fikirleri yaşadığı coğrafyanın kültürel özelliklerinden etkilenmemelidir. Bir düşünce , etnik , dinsel, siyasal motifler içeriyorsa bilimsellikten uzaktır.Bilimsel düşünceler yaşanılan bölgenin doğrularından yani kültürden etkilenirse , başka kültürler için geçerliliğini yitirecektir.
Sözgelimi Kanadalı bilim adamının görüşleri Türkiye de geçerli olmayacaktır.Bilim adamının etnik değerlerini bilimsel çalışmalarından arındırması gerekir .
Örneğin Almanya da yaşayan bir Türk bilim adamı, direk olarak ateşle temas ederek pişen etin insan sağlına etkisini araştırırken ,oradaki Türk dönercilerinin araştırmanın sonucundan etkilenip etkilenmeyeceğini dikkate almamalıdır.Aksi halde bilim adamının araştırması güvenilir olmayacaktır.
Benzer şekilde bilim adamının fikirleri dinsel motiflerden de arınmış olmalıdır. Eğer böyle olmasa Musevi bir bilim adamının görüşleri Hıristiyan bir toplum için geçerli olmayacaktır. 400 yıl önce yaşamış olan Galileo eğer o zamana ait doğru sanılan inançları bir kenara bırakmamış olsaydı, dünyanın yuvarlak olduğunu söylemiş olmayacaktı. 2500 yıl önce (MÖ 500) yaşamış Yunan filozofu olan Pisagor bir okul kurmuş.Bu okulda evrenin temelinin rasyonel sayılar olduğu düşüncesi hakimmiş.Öyle ki her doğa olayının bir sayısal karşılığı olduğuna inanılırmış.Deyim yerindeyse rasyonel sayılar kümesine tapılırmış.Bu okulda geometri dalında pek çok çalışmalar yapılmış.Günün birinde Pisagorculardan bir tanesi bu gün Pisagor teoremi olarak bildiğimiz ünlü teoremi bulmuş.(Bir dik üçgende dik kenarların kareleri toplamı hipotenüsün karesine eşittir.)Bu teoremin sonucu olarak : dik kenarlarının her biri ,bir birim olan bir dik üçgenin hipotüsünün uzunluğunun ,karesi 2 olan sayı olduğu anlaşılmış.Buraya kadar her şey normal gibi ,ancak önemli bir ayrıntı dikkatlerden kaçmamış. Karesi 2 olan sayının rasyonel olmadığını anlamışlar.Yani tapmış oldukları rasyonel sayılar kümesinin, gerçekte doğadaki her varlığı temsil etmediğini anlamışlar.Kendi inanç sistemlerini bir anlamda kendileri yok etmişler.Eğer Pisagor ve öğrencileri bulmuş oldukları bu teoremin inanç sistemlerini yok edeceğini düşünerek ört pas etmeye çalışsalardı ,bu gün belki de pisagorculuk dini mensupları aramızda olabileceklerdi.Ancak Pisagor ve öğrencileri tam bir bilim adamı gibi davranarak bu yola başvurmamış ve sadece gerçekleri aramışlardır.
Öznel duyguların esiri olmamışlardır. Bilim adamının elbette yaşadığı bölgeden kazanmış olduğu bir kültürel kimliği olacaktır.
Yine bilim adamının dinsel inançları da olabilir.Hatta bu dinsel inançlarını ilgili platformlarda savunup kitleleri ikna etme mücadelesine de girebilir.Benzer şekilde bir bilim adamı elbette ki bir siyasi görüş taşıyabilir, bir sendikaya bağlı olabilir ,bir siyasi derneğe üye olabilir, fikirlerini yayma mücadelesi verebilir . Ancak şunu kesin olarak ayırt etmeliyiz ki , bilim yaparken bu tip düşüncelerin etkisinden kurtulmak gerekmektedir.
Her türden öznel duygunun açıklanmasında ve anlaşılmasında bilim kullanılabilir, fakat bilimsel açıklamada öznel duygular kullanılmamalıdır.
Ülkemizin geri kalmış bazı yörelerinde yeni doğan bebeğin terinin kokmaması için tuzlanması inancını ele alalım.Bu inancın doğruluğunu araştırmak için bilimsel verilere bakılabilir fakat bebek bakımı hakkında yazılacak bir kaynak kitapta böyle bir yöntem verilemez.
Başka bir örnekle bir kişi rüyasında gördüğü bir kara kedinin ne anlama geldiğini bilimsel olarak açıklayabilir fakat ,kara kediler hakkındaki bir bilimsel makaleye rüyasında gördüğü kedinin özelliklerini ekleyemez.
Bu şekilde örnekler genişletilebilir. Bu sözlerden bilim adamlarının manevi duygulardan uzak olması gerektiği anlaşılmamalıdır.Söylenmek istenilen sadece bilimin maneviyatla açıklanamayacağıdır.Bilim adamının dünyayı güzelleştirmeye katkıda bulunmak gibi,çok kutsal bir misyonu vardır.
Ancak bilimsel çalışmalar yapılırken başvurulacak tek kaynak mantık olmalıdır.

Tuncay DİNCEL
t.dincel@turk.net
şakirpaşa Lisesi Seyhan Adana

Bu konu 9102 kez okundu
Bu konuyu Site Admini Ekledi
Yorum İçin Üye Girişi
Şikayet Bildirimi
Avatar Seç
   
Yorumunuz şu an yayınlanacaktır. Fenokulu'nun bir eğitim sitesi olduğunu, IP numaranızın bizde saklandığını ve yasal sorumluluğun size ait olduğunu bilerek mesajınızı yazınız. Üç adet şikâyet et tuşu ile mesajınızın görüntülenmesi durdurulup incelemeye gönderilir.
Görüş ve yorumlarınız bizim için değerlidir. Yorumlarınız kontrol edildikten sonra yayınlanmaktadır.


Yorumlar Yükleniyor..
 
Fenokulu.net , Fen eğitimine katkı sağlamak için kurulmuştur. Paylaşımda bulunan Fen Bilimleri öğretmenlerinin çalışmaları, sınıfın dışına çıkmış,
diğer öğrenci ve öğretmenlerin kullanımına sunulmuştur. Kaynak gösterilerek çalışmalar paylaşılabilir.
Muharrem Baytekin © 2002-2022 Fenokulu.net
       İletişim & Reklam Kaldırılması İstenilen Doküman