İnsanlar çok eski zamanlardan günümüze kadar gökyüzünü ve orada gördüklerini merak etmişler, Güneş ve Ay tutulmaları, Ayın farklı evrelerde değişik biçimlerde görülmesi, kuyruklu yıldızların geçişleri, yıldız kaymaları gibi olaylar insanların astronomiye olan ilgisini artırmıştır.
▪ Eski zamanlarda Dünya`nın hareketsiz olduğu ve diğer gök cisimlerinin Dünya`nın etrafında döndüğü düşünülürken, diğer gezegenlerle birlikte Dünya`nın da Güneş`in çevresinde döndüğü anlaşılmıştır.
▪ İlk yıldız gözlemleyicileri, gördükleri cisimlerin resimlerini mağara duvarlarına çizen mağara adamlarıdır.
▪ İlk medeniyetler yıldızların konumlarını yön bulmada, Ay`ın ve Güneş`in konumlarını da zaman belirlemede kullanmışlardır. Ayrıca Ay ve Güneş`in görünür hareketlerine bağlı olarak takvimler oluşturmuşlardır.
▪ Eski medeniyetlerde yaşayan insanlardan Çinliler, gökyüzünü inceleyerek gördüklerini taşlara ve parşömenlerin üzerlerine işlemişler ve böylece ilk yıldız haritalarını oluşturmuşlardır.
▪ Babilliler, MÖ 200`lü yıllarda birçok yıldızın konumlarını gözlemlemişler, gökyüzünü yıldızların biçimlerine göre çeşitli bölümlere ayırmış ve bu bölümlerden her birini hayvan, eşya gibi varlıkların isimleri ile adlandırmışlardır. Merkür ve Venüs gezegenlerini gözlemişlerdir.
▪ MÖ 1400`lü yıllarda, Antik Mısır medeniyetinde, birçok tapınak ve piramidin üzerine Merkür, Venüs, Jüpiter ve Satürn`ün resimleri çizilmiş, festival ve bayram günlerini belirlemek için Güneş`i, Ay`ı ve yıldızları kullanmışlardır.
▪ Gökyüzü incelemeleri Eski Yunanlılar tarafından bilime dönüştürülmüş ve Hipporkhos haritalarını bugünküne yakın şekilde çizmiştir.
|