Fen Diğer Konuları
Tüm Liste

Ergenlik dönemindeki değişimler ve ergenlik dönemi

Sayfayı Yazdır

Ergenlik, hem ergenler hem de onların aileleri için pek çok geçişin yaşandığı bir dönemdir. Ergenler ve anne babaların bu dönemi başarıyla atlatmalarını sağlamak için, her ikisininde ergenlik çağındaki çocuğa fiziksel, bilişsel ve sosyal açıdan neler olduğunu, bu geçiş döneminin ergeni nasıl etkilediğini, anne babaların neler yapabileceklerini ve hangi kaynaklara başvurulabileceklerini bilmeleri ve anlamaları oldukça önemlidir. Aşağıdaki bilgileri okurken, ergenlerin ve gelişimlerinin birbirinden farklı olduğunu aklınızda bulundurun.

 

1.Fiziksel Gelişim:

Bu Ne Demektir?

Ergenlik yıllarında, ergenler, bebeklikten bu yana göstermedikleri bir hızla gelişir ve büyürler.


• Boy ve kilodaki hızlı gelişme. Bir yıllık hızlı büyüme sırasında, erkekler ve kızlar ortalama 10 ila 8 santim uzayabilirler. Bu hızlı artış kızlarda erkeklerden genelde 2 yıl daha önce meydana gelir. Kilodaki artış ise erkeklerde artan kas gelişimi ve kızlarda vücut büyümesi olarak sonuçlanır.

• Cinsiyet ile ilgili özellikler. Cinsiyet gelişimi sırasında, hormonsal seviyelerin değişmesi bedende cinsiyet ile ilgili değişiklerin olmasında rol oynar. Bunlar: Vücudun belli yerlerinde kıllanma, erkeklerde ses değişimi, cinsel organların büyümesi, yağ üretiminin artması, ter bezlerindeki artan aktivasyon ve sivilcelerin çıkmaya başlamasıdır.

• Beyin gelişiminin devamı. Araştırmalar ergenlerin beyinlerindeki gelişimin ergenlik döneminin sonlarına kadar tamamlanmadığını göstermektedir. Araştırmalar, özellikle duygusal, fiziksel ve zihinsel yeteneklere etki eden nöron bağlantılarının tamamlanmış olduğunu göstermektedir. Bu durum, ergenlerin duygularını ve ani isteklerini kontrol etmede ve karar vermede neden tutarsızlık yaşadıklarını ortaya koymaktadır.

Bu Değişiklikler Ergenlik Çağındakileri Nasıl Etkiler?

• Ergenlik çağındaki çocuklar daha uzun süre uyumaya başlar. Araştırmalar, ergenlerin vücutlarındaki hızlı büyümenin gerektirdiği iç çalışmayı düzene koymak için daha fazla uykuya ihtiyaçları olduğunu göstermektedir. Ortalama olarak, ergenlerin bir gecede dokuz buçuk saat uyumaya ihtiyaçları vardır.

• Ergenler, hızlı büyümeleri nedeniyle sakarlıklar göstermeye başlarlar. Eğer bu dönemde çocuğun vücudu sadece kol ve bacaktan oluşuyor gibi görünüyorsa, bu algılama doğrudur. Bu gelişim süresinde vücudun her bölümü aynı oranda büyümez. Bu da vücutlarının hızla büyüyen bölümlerine uyum sağlamak için çaba sarfetmeleri sonucu sakarlıklara yol açar. Ergenler uzun boylu, çelimsiz ve dengesiz görünebilirler.

• Ergenlik çağındaki kızlar kiloları hakkında aşırı hassaslık gösterirler. Bu endişe, buluğ çağıyla bağlantılı olarak hızlı kilo artışı ile daha da artar. Ergenlik çağındaki kızların pek çoğu (Amerika`da % 60`ı) kilo vermeye çalıştıklarını belirtmektedir. Ergenlik çağındaki kızların küçük bir yüzdelik dilimi (%1-3) kiloları hakkında öyle takıntılıdırlar ki, anorexia nervosa veya bulimia gibi yeme bozuklukları gösterirler. Anorexia nervosa aşırı derecede açlığa; bulimia da aşırı yemek yiyip kusmaya sebebiyet verir.

• Ergenler yaşıtlarıyla aynı fiziksel gelişim oranında olmayışlarından da endişelenebilirler. Ergenler yaşıtlarından fiziksel olarak daha fazla gelişkin olabilir (erken gelişme) veya yaşıtlarına göre daha az gelişmiş olabilirler (geç gelişme). Yaşıtlarıyla aynı gelişimi göstermemek, daha geride olmak, ergenler için bir endişe kaynağıdır, çünkü pek çoğu çevresinden farklı olmak istemez. Erken gelişmenin kızlar ve erkekler üzerinde farklı etkileri olur. Araştırmalar, erken gelişen erkeklerin yaşıtları arasında daha popüler olduğunu ve daha fazla liderlik pozisyonuna sahip olduklarını göstermektedir. Yetişkinler sıklıkla erken gelişmiş erkeklerin zihinsel olarak da gelişmiş oldukları yanılgısına kapılırlar. Bu kanı, genç bir insanın artan sorumluluklar alma kapasitesi ve yeteneği hakkında yanlış beklentilere yol açar. Erken gelişen kızlar, fiziksel görünümleri yüzünden, duygusal olarak kendilerini hazır hissetmemelerine rağmen, kendilerinden büyük erkeklerle ilişki kurmaları yönünde daha fazla baskı hissederler. Erken gelişen kızlar depresyona girmeye, yemek yeme bozukluklarına ve endişeli olmaya daha fazla eğilim gösterir.

• Ergenler karşı cinsten olan ebeveynine sevgi ve yakınlık göstermekte utangaçlık yaşayabilirler. Fiziksel olarak geliştikçe, ergenler karşı cinsle olan iletişimleri konusunda yeniden düşünmeye başlar. Babası işten eve geldiğinde, öpüp sarılarak karşılayan bir kız çocuğu, ergenlik çağına geldiğinde bu davranıştan utanabilir. Yatmadan önce annesine iyi geceler öpücüğü veren bir erkek çocuk, şimdi artık ona el sallamakla yetinebilir.

• Ergenler cinsellikle ilgili direk sorular sorabilirler. Bu aşamada, ergenler kendi cinsel değerlerini keşfetmeye çalışmaktadırlar. Ergenler yakınlık kurmayı sık sık cinsellikle eşitlerler. İlk olarak derin bir duygusal bağ kurmaktansa, ergenler, eğer fiziksel bir eylem içinde olurlarsa, duygusal bağın bunu takip edeceği düşüncesine kapılırlar. Ergenler utangaçlık göstermekten nasıl kaçınılacağı veya doğru zamanın nasıl anlaşılacağı üzerine sorular sorabilirler. Doğum kontrolü ve cinsel ilişkiyle geçen hastalıklardan korunma hakkında belirli sorular da sorabilirler.

Ne Yapabilirsiniz?

Ergenlik döneminde oluşan değişiklikler ve davranışlardan hangilerinin normal olduğunu bilmek, hem ergenlerin hem de yetişkinlerin, bu geçiş dönemini, sağlıklı ve başarılı bir şekilde geçirmelerine yardımcı olacaktır. Yetişkinlerin destekleyici olmaları için yapabileceği belli başlı şeyler de vardır:

• Ergenleri başkalarıyla karşılaştırmayın ve eleştirmeyin. Ergenler, nasıl göründüklerinin yeterince farkındadırlar. Bunu bir de sizin onlara göstermenize gerek yoktur.

• Ergenleri yeterli uyku uyumaya yönlendirin. Sabahları okula gitmek için yataktan kalkmak için çok enerjiye ihtiyaçları olduğunu farkedin. Cumartesi günleri öğlene kadar uyuma isteklerine anlayış gösterin.

• Sağlıklı yemek yeme alışkanlığı konusunda yönlendirici ve örnek olun. Evde pek çok sağlıklı yiyecek bulundurun. Ergenlerin daha iyi gelişmeleri için daha fazla kalori almaya ihtiyaçları olduklarını unutmayın. Bundan dolayı yemek yeme alışkanlıklarını gözleyin.

• Fiziksel hareketlilik konusunda yönlendirici olun ve örnek olun. Egzersiz yapmak ergenlerin fazla enerjilerini yakmasına, gelişen kaslarını güçlendirmelerine ve geceleri daha rahat uyumalarına yardımcı olur. Ayrıca sürekli değişim içinde olan bedenlerini daha rahat hissederler.

• Cinsellik hakkında soru sorduklarında dürüst cevaplar verin. Ergenler bu konu hakkında bilgi edinme çabası içindedirler. Eğer yetişkinler onlara doğru bilgiyi vermezlerse, ergenler yaşıtları ya da diğer doğru olmayan kaynaklara yönlenmek ve güvenmek zorunda bırakılırlar. Bunun sonucu olarak da gençler yanlış kararlar aldıklarında suçlanırlar.

• Fiziksel olarak mesafe koyma ihtiyaçlarına karşı anlayışlı olun. Kızınız ya da oğlunuz, eskiden olduğu gibi size fiziksel yakınlık göstermiyorsa bunu kişisel olarak algılamayın. Akrabaları veya aile dostlarını öpüp sarılmaları için onları asla zorlamayın. İletişimi sağlayın, fakat ergenlerin geri çekilme ihtiyaçlarına saygılı olun.

• Kendi bakımlarına gösterdikleri aşırı özen karşısında sabırlı olun. Ergenlik çağındakiler kendilerine bakma ve cilt bakımı ürünleriyle takıntılı bir şekilde uzun zaman harcarlar. Çoğunlukla bu davranış sadece ergenlerin hızlı değişen vücutlarını kontrol etmek için gösterdikleri çabanın bir yansımasıdır.

Püberte ( Görünür ergenlik belirtileri ) kız çocuklarında 9 - 10 yaşlarında, erkeklerde ise 11 - 12 yaşlarında başlar. Biyolojik değişikliklerin tamamlanması ise 3- 5 yıl veya daha uzun sürer.

Ergenlik öncesi devrede erkek çocukta gelişmenin esas karakteri büyümedir. Bunu sağlayan faktör ise hormonaldir. Bu hormonal sistemin organizatörü hipofizdir. Hipofiz beyin kaidesinde bir çukurun içine yerleşmiş fındık kadar bir organdır. 3 bölümdür. Her bölüm kendine özgü çeşitli salgılarla hem diğer salgı bezlerinin çalışmasını ayarlar, hem de organizmanın genel metabolizmasını düzenler. Ergenlik öncesi bu organın etkisi ile kemiklerde bir uzama ve kalınlaşma başlar. Çocuğun boyu uzar, omuzları ve göğüs kafesi genişler. BTestislerin iki önemli görevi vardır. Birincisi yeni cinsin oluşmasını sağlayacak, cinsiyet hücresini yani sperm dediğimiz tohumu meydana getirmektedir. İkinci görevi ise erkeklik hormonu dediğimiz testosteronu salgılamaktır. Hormonun etkisi ile dış ve iç genital organlar (penis, prostat, vesicula seminalisler) gelişir, ses kalınlaşması ve pubis, koltuk altı, yüz, kol ve bacaklarda kıllanma başlar. Bu hormon nedeniyle erkek çocuklarda boy uzaması ve adale gelişmesi kızlardan fazla olur. Erkeklerde genital gelişme ile beraber büyüme hızlanır. Androgenler kemik gelişmesini de hızlandırdığından bir süre sonra kemik uçlarındaki epifiz dediğimiz büyüme bölgeleri kapanır ve büyüme durur.



Kızlarda püberte dediğimiz seksüel olgunlaşma erkeklere göre daha erken, 9 - 10 yaşlarında başlar. Overlerden östrojen yani dişilik hormonu salınmasıyla birlikte büyüme hızlanır, göğüsler büyür, menstrüasyon dediğimiz aylık adet kanamaları başlar. (Ortalama 12 - 13 yaş) Pubis ve koltuk altında kıllanma oluşur. Bu hormonun etkisi ile kemik gelişmesi hızlanır, epifizler kapanır, büyüme tedricen durur. Adetler görülmeye başlandığında ilk 1 - 2 yılda düzensizlikler yaşanabilir. Kız çocuklarda daha erken olmak üzere seksüel olgunlaşmanın ilk işaretleriyle birlikte büyüme hızlanır. İlk adetten hemen evvel büyüme yavaşlamaya başlar, epifizlerin kapanmasıyla durur.

Uzun kemiklerde büyümenin durması kız çocuklarda 16 - 18, erkeklerde 18 - 20 yaşlarında tamamlanır. Bundan sonraki minimal boy uzamaları gövde büyümesine aittir. Bu arada da kilo gözle görünür bir biçimde artar. Kız çocuklarda kilo artması deri altı yağ dokusunun artmasına bağlıdır. Erkek çocuklarda ise adale kütlesi artar.

Pübertenin ortaya çıkışı ırk, genetik özellikler, sosya ekonomik düzey ve beslenme sistemiyle yakından ilişkilidir. Bu fiziksel değişiklikler yanında püberte çağı psikolojik gelişme çağıdır. Anne ve babasına dayanan, kendi benliğini daima en ön planda tutan çocuk, sosyal ödevlerini ve hayatını kendisi yürütecek bir kişilik haline geçmektedir. Bu dönemde anne ve babasından ayrışmaya başlayan çocuk, aile dışındaki karşı cinsten kişilerle olgun ilişkiler kurmayı öğrenmelidir. Bir kişilik araması içinde olan çocuklar bazen bu hızlı bedensel büyümeye ve değişimlere uymada zorluk çeker ve bocalar. Bu değişiklikler kendisine anlatılıp, bunların normal gelişmeler olduğu açıklanan bir çocuk, bu sıkıntıları daha kolay atlatacaktır. Daha inatçı, dik kafalı olan çocuklara bu dönemde anlayışlı olup, yol gösterici olmak gerekir.

Cinsel eğitimin amacı yalnızca çocuğu bazı gerekli sosyal kurallara uymaya götürmek değil, insanın sevgi içinde serbestçe gelişebilmesini ve kendinde bulunan cinsel güçleri olabildiğince düzenlemesini, bunları bilinçli olarak elde tutmasını, kendi ve başkalarının mutluluğu için bunlardan yararlanmasını sağlamaktır.

Ergenlik (Adolesan) çağı bir stres çağıdır. Büyüme ve gelişme ön plana çıkmış, bazı hastalıklara dayanıklılık artmıştır. Üst solunum yolu hastalıkları, tüberküloz gibi enfeksiyonlara dayanıklı olmak için uygun beslenme, düzenli uyku gereklidir. Bu devrede kifoz, skolyoz gibi iskelet sistemi bozuklukları daha sık görüleceğinden, oturma ve duruş bozuklukları olup olmadığına daha fazla dikkat edilmelidir. Tiroid bezinde büyüme, anemi, obesite ve zayıflık gibi beslenme ile ilgili bozukluklarda dikkatli olmak lazımdır.

ERGENLİK DÖNEMİNİN EVRELERİ

Ergenlik dönemi 11 - 12 yaşlarında başlayıp yirmili yılların başlangıcına kadar süren, hızlı bedensel, ruhsal, sosyal değişiklikleri içeren dönemin genel adıdır. Dönem içinde çeşitli yaşlar farklı gelişim atakları içerir, bu nedenle bu uzun dönemin genel adıdır.

Dönem içinde çeşitli yaşlar, farklı gelişim ataklarını içerir. Bu nedenle bu uzun dönemi çeşitli gelişim özelliklerini göz önünde bulundurarak üç alt evreye ayırmak mümkündür. Bu sınıflamalara geçmeden önce şu noktayı ısrarla vutgulamakta fayda var. Bireysel farklılıklar Ergenliğin başlangıcından sonlanışına kadar gerçekleşecek tüm değişiklikler ve yaşanacak uyum sürecinde ortaya çıkacak duygusal tepkiler evrenseldir. Ancak her bireyde bu sürecin ne zaman başlayacağı, ne zaman sona ereceği, nasıl uyum problemleri ile karşılaşacağı, bunlarla nasıl başa çıkacağı, bu dönemden ne tür öğrenmelerle çıkacağı kişisel bir süreçtir. Bu kişisellik bireyin kalıtım yolu ile getirdiği mirasından, içinde yaşanılan toplumun kültürel değerlerinden, ikilemden, beslenme alışkanlıklarından, aile tutumlarından v.s. kaynaklanır.

Ergenin, dönem içinde karşılaştığı sıkıntılarda hissettiği başlıca duygu yalnızlık ve buna eşlik eden yabancılaşma hissidir. Ansızın ortaya çıkan bedensel değişme, genellikle ergeni hazırlıksız yakalar. Ya da değişimler yaşıtlarından daha geç başlayabilir. Bu nedenle bireysel farkların varlığını ve gelişmenin (değişmenin) herkeste değişik düzeylerde olacağını bilmek, gencin kaygılarını azaltacak önemli bir faktördür.

Bu hatırlatmadan sonra, ortalama yaş sınırlarını göz önünde tutarak dönemi açıklamaya devam edelim. Ergenlik döneminin kendi içinde kabaca üç farklı evreye ayrılabileceğinden söz etmiştik.
1- Buluğ: Kızlarda ortalama 11 - 13, erkeklerde 13 - 15
2- Orta dönem: Ortalama 13 - 15 yaşlarından 17 yaş civarına kadar.
3- Son dönem : Ortalama 18`den 20`li yaşların başlarına kadar olan dönem.

Buluğ dönemi fizyolojik değişikliklerin en yoğun olduğu dönemdir. Kızlar erkeklere göre ortalama iki yıl kadar önce bu döneme girerler. Boy hızlı bir biçimde uzar. Cinsiyet özellikleri belirginleşir. Üreme organlarının yapısında değişme ve olgunlaşma gerçekleşir. Kızlarda ilk adet görme, erkeklerde ilk boşalma toplum tarafından büyümenin dönüm noktası olarak algılanır. Gelişmeyi ek cinsiyet özelliklerinin oluşumu takip eder. Tüylenme, seste kalınlaşma, kadınsı ve erkeksi beden görünüşüne ulaşma. Bu fizyolojik değişiklikler sırasında ergenin ilgisi kendi bedenine yönelmiş durumdadır. Bedenine ve o güne kadar taşıdığı kişisel rolüne karşı yabancılaşma hisseder. Bu süreçte sebepsiz öfke patlamaları, durup dururken ağlamalar, sinirlilik halleri sık görülen durumlardır.

Ergenliğin orta döneminde bedence büyüme hız keserek devam etmektedir. Kişinin kendi bedenindeki değişikliklere uyumu artmış ve dolayısıyla cinsiyet rollerinden kaynak alan gerilimleri azalmaya başlamıştır. Bu süreçte artık anne - babadan bağımsız olma çabaları görülmektedir. Ergen yeni kimliği ile toplumdaki yerini aramaya başlamış, arkadaş gruplarının önemi artmıştır. Özerklik ihtiyacı üst seviyededir. Arkadaşlık ve grupla özdeşleşme artmıştır. Aileden bağımsız olma çabaları çelişkili duyguları da beraberinde getirir. Hem aileden uzaklaşma ve kendi bireyselliğini ispatlama, hem de onların sevgi ve desteğine büyük ihtiyaç duyma gibi. Bu yalnızlık ve güçsüzlük duygularını da beraberinde getirebilir, anne - baba ile çatışma artabilir. Bilişsel olarak soyut düşünme yeteneği olgunlaşır. Görev sorumluluğu ile eğlence arasında çelişkiler yaşanır. Akademik başarıda istikrarsızlıklar yaşanabilir. Bu durum aile ile çatışmayı arttırır.

Ergenliğin son dönemi, fiziksel gelişimin tamamlandığı, ilişkilerde çatışmaların azaldığı, karar vermede zorlukların azaldığı ve kişisel olgunluğun arttığı bir dönemdir. Bağımsızlık, kendi kararlarını verme, seçim yapma konusunda çelişkileri azalır. Karşılaşılan sorunlarla başa çıkmada daha gerçekçi ve amaca yönelik çözümler üretebilir. İş ve meslek seçimi ile ilgili kararlar, kaygıyı arttıran bir durum olarak gündemde olsa da, genç bununla başa çıkabilecek olgunluğa erişmiştir. Kendi ilgi ve yeteneklerini tanımakta, kendi yolunu seçmek konusunda daha kararlı ve cesur davranabilmektedir. Cinsel çatışmalar azalmıştır. Yaşam değerleri ile ilgili sorgulamalar artmış, toplumsal sorunlara bakış açısında gelişmeler olmuş, toplumsal konulara ilgi artmıştır. Bu dönem tanrı inancı ve dini değer ve öğretilerin de sorgulandığı bir dönemdir. Bütün bu sorgulamalar (yaşam değerleri, gelecekten beklentiler, toplumsal değerler) bireyin kendi kişiliğini sentez edişi ve birey olarak kendi tavır ve tutumlarını belirlemek için gayretlerdir. Kişi ben imajını kafasında netleştirdikçe, ergenliğin de sancıları azalarak sona erer. Bu artık gençlik döneminin başlamasının işaretidir.u devrede testisler gelişir, testis volümü artar

Bu konu 3641 kez okundu
Bu konuyu Site Admini Ekledi
Yorum İçin Üye Girişi
Şikayet Bildirimi
Avatar Seç
   
Yorumunuz şu an yayınlanacaktır. Fenokulu'nun bir eğitim sitesi olduğunu, IP numaranızın bizde saklandığını ve yasal sorumluluğun size ait olduğunu bilerek mesajınızı yazınız. Üç adet şikâyet et tuşu ile mesajınızın görüntülenmesi durdurulup incelemeye gönderilir.
Görüş ve yorumlarınız bizim için değerlidir. Yorumlarınız kontrol edildikten sonra yayınlanmaktadır.


Yorumlar Yükleniyor..
 
Fenokulu.net , Fen eğitimine katkı sağlamak için kurulmuştur. Paylaşımda bulunan Fen Bilimleri öğretmenlerinin çalışmaları, sınıfın dışına çıkmış,
diğer öğrenci ve öğretmenlerin kullanımına sunulmuştur. Kaynak gösterilerek çalışmalar paylaşılabilir.
Muharrem Baytekin © 2002-2022 Fenokulu.net
       İletişim & Reklam Kaldırılması İstenilen Doküman